KAHPELERİN KAHPELİĞİ VE BEBEĞİMİZ…
KAHPELERİN KAHPELİĞİ VE BEBEĞİMİZ…
Onbir aylık bir bebek ve annesi…
Ne güzel bir cümle yazdık üst tarafa. İçinde masumiyet, sadakat, sevgi, hoşgörü ve insan var. Yazmaya devam etsek daha ne güzellikler çıkar bu cümleden. Ama maalesef bu gece bu cümlenin peşine böyle güzel kelimeler koyamıyoruz. En güzel kelimemizi ise yazımızın en sonunda onlar için yazacağız!
Onbir aylık bebek bu dünyadan ve insanlardan sevgi bekler. İlerde belki idealist biri olacak, belki de peşinden milyonları sürükleyecek bir lider olacaktır. Fakat bugün o onbir aylıktır! Bugün onun için böyle tahminlerde bulunmak doğru değildir.
Birde bebeğimizin annesi var. O da her anne gibi, bebeği için canını seve seve verir. Ya da öyle bir seçim yapma hakkı verilse o mutlaka bebeğinin yaşamasını seçecek ve kendisi canını verecektir.
Bebeğimizin bir de babası vardır. O canından çok sevdiği vatanı beklemektedir. Bugün, canı kadara sevdikleri de onu ziyarete gitmiştir. Gitmişlerdir fakat evlerine dönememişlerdir. Allah onlar için şahadeti nasip etmiştir.
Bu olayda bir de diğer taraflar vardır!
Onların biri dağ taş demeden kendine delik açar. Kimi zaman kıytırık bir silah kimi zaman son model bir silahla güvenli güçlerimizin canına kastedip, vatanımızı bölmeye çalışır. Onlar için kan dökmek çok basittir. Nasıl ki ilk eylemlerinde bebeklerin kanına girmişlerdir. Son eylemlerinde de bir bebeğin kanına girmek bu kansızlar için sıradan bir olaydır. Nihayetinde barındıkları memleketler ve onları besleyen kansız ülkeler için kan dökmek zevk alınacak bir olaydır. Hatta bu onların asli işidir. Onları analarının rahmine koyanlar, ana nedir bilmeyen baba nedir tanımayan ‘piç’ sürüleridir!
Bir de bunları besleyen soysuzlar vardır!
Bunlarda bulundukları toprakların sadece kanını emmekten zevk alan, milleti sömürmekten bıkıp birde bunu kan dolu kadehlerle kutlamak isteyen soysuzlar vardır. İşte onlar için de kanın akması sadece bir zevk işidir.
Bir de tüm bunları destekleyen sözüm ona insan hakları savunucusu ama insanlıktan nasip almamış cani yaratıklar vardır. Bunların işi de takım elbise giyip, medeni görünüp, ağzı güzel laf yapıp ağzından lağım akıtmaktır. Onlar için; ‘Türk ölsün de hangi yaşta olursa olsun.’ Önemli değildir. Bu arada, bu takım elbiseli canileri ülkemizin ve milletimizin ayrılmaz bir parçası olan, etle tırnak misali iç içe geçen insanları ayırmak için birini diğerine kırdırmak için, “ bu hareket falancanın siyasi temsilcisi.” Diyen, oy için yapmayacağı dalkavukluk kalmayanları da unutmamak gerekir. Bu Ermeni artıkları ne zaman bizim can kardeşlerimizin temsilcisi olmuşlar da bizim haberimiz yoktur?
Bir de bunların böyle takım elbiseli gezmesi için destek verenler vardır memleketimizde. Bunlara sorduğunda bir cevap alırsın, ‘ denge siyaseti ve demokrasi için biz bunları destekledik.’ Falan, filan bir sürü süslü ama içi kan akan şerefsizce bir savunmadır bu!
Buyurun onbir aylık bir bebek sizin denge siyasetiniz sayesinde ölümle tanıştı. Ölüm son mudur? Haşa! Ama onu seven, onun büyümesini bekleyen ve isteyen binlerce insan onun için bu gece gözyaşı dökecektir. Sözüm ona insan hakları savunucularından bu gece neden bir tık ses çıkmaz. Nerede kaldı sizin, “İnsan canı kutsaldır.” Sözünüz! Neredesiniz! Hangi kahpenin yatağında, hangi namussuzun yalağındasınız? Tüm bunları destekleyen ve “ oyumu, demokrasi için falancaya verdim.” Diye açıklama yapanlar, siz neredesiniz?
Bu gece Türk milletinin canı yandı. Tüm millet cennetlik şehidimiz için gözyaşı dökerken, yukarda saydığım güruh nerededir? Siz kimin tarafında, kimin yanındasınız?
Son sözümüzü yazmadan önce söz verdiğimiz gibi en güzel cümleyi şehit annemiz ve bebeğimiz için yazmak istiyorum. Tüm dünya duysun, “ bizim Annemiz ve bebeğimiz cennetlik. Cennet kokusu şu anda onların üzerinde! Buna melekler şahit! Allah onların ölmediğine dair bizlere vaat verdi. Biz ne kadar üzgün olsak ta onlar için mutluyuz. Allah onlara komşu olmayı bizlere nasip eylesin.” Devletimizden ricamızdır bebeğimizin cenaze namazı kılındığı anda tüm yurttaki camilerde veya merkez camilerde gıyabi cenaze namazı kılınsın. Kılınsın ki Türk milletinin gücünü düşmanları görsün.
Ey Türk düşmanları unutmayın, Türk milleti size; KAN KUSTURACAK…
Fatih KAPLAN 1.08.2018
-
BAŞKAN YAZICIOĞLU: “TOKAT’IN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRİYORUZ”
-
Muhtar Palazoğlu Mahallesinin Zararının Karşılanmasını İstiyor
-
Alim Ayasun’dan İlçe Şampiyonuna Umre Hediyesi
-
Yaz-Def’in Üstün Çabası Sonuç Verdi
-
Tokat’ta Üretilecek 26 Ülkeye İhraç Edilecek
-
Halil İbrahim Sezer: Kağıt Bardak
YORUM BIRAK
YORUMLAR
HABER LİSTESİ
-
01
BAŞKAN YAZICIOĞLU: “TOKAT’IN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRİYORUZ”BAŞKAN YAZICIOĞLU: “YENİ ARAÇLARIMIZLA BELEDİYEMİZE BÜYÜK BİR TASARRUF SAĞLIYORUZ” Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, Tokat Belediyesi’ne kazandırılan 14 yeni aracın tanıtımını yaptı. Tokat Belediyesi Fen İşleri Şantiyesinde yeni araçları yerinde inceleyen Başkan Yazıcıoğlu, belediyeye kazandırılan 14 yeni araç ile Tokat’ın çehresini değiştireceklerini, kenti tertemiz yapacaklarını söyledi. Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu’nun talimatlarıyla Tokat […]
-
02
Muhtar Palazoğlu Mahallesinin Zararının Karşılanmasını İstiyorTokat’ın Erbaa ilçesinin merkez ve en büyük mahallerinden biri olan Gazi Osman Paşa Mahallesi’nde bulunan elektrik trafosunun sık sık arıza vermesiyle birlikte çıkan yangından sonra düzensiz elektrik verilmesi sonucu mahalle sakinlerinden beyaz eşyası arızalanan vatandaşlar çaresiz kaldı. Olayla ilgili açıklama yapan ve daha önce Çedaş Müdürlüğü’ne dilekçe yazdığını belirten Gazi Osman Paşa Mahallesi Muhtarı İlhan […]
-
03
Alim Ayasun’dan İlçe Şampiyonuna Umre HediyesiErbaa ve civarında Vera Turizm acentalığını yürüterek her yıl Hac-Umre organizasyonlarında hanımlara eşi Hülya Ayasun erkeklere kendisi rehberlik ederek başarılı çalışmalara imza atan Alim Ayasun yine örnek olacak bir çalışmaya imza attı. Erbaa İlçe Müftülüğü tarafından düzenlenen Yaz Kur’an Kurslarında öğrenim gören öğrencilerin katıldığı yarışmada birinci olan öğrenci Rumeysa Nur Akar’a Umre hediyesi verdi. Konu […]
-
04
Yaz-Def’in Üstün Çabası Sonuç Verdi2022 yılında kurulan Yeşilyurt-Artova-Zile İlçeleri Dernekler Federasyonu gayretli çalışmaları sonuç verdi. Kurulduğundan itibaren örnek çalışmalara imza atan Yaz-Def yaptığı gayretli girişimler sonucunda Artova Zile arasını Karayolları ağına katıp düzenlemesinin yapılmasını sağladı. Konu hakkında bilgi veren Yaz-Def Başkanı Rıza Doğan; “Kurulduğumuz ilk günden beri gerek Tokat Valiliği gerek Tokat Karayolları Şube Müdürlüğü olsun sık sık gündeme […]
-
05
Tokat’ta Üretilecek 26 Ülkeye İhraç EdilecekTOKAT’TA ÜRETİLECEK 26 ÜLKEYE İHRAÇ EDİLECEK! Tokat Organize Sanayi Bölgesinde 150 Milyon Dolarlık yatırımla Modüler Prefabrik Üretim Merkezi kuruluyor. Yaklaşık 500 kişinin istihdam edileceği üretim merkezinde üretilen prefabrik ürünler 26 ülkeye ihraç edilecek. Tokat’a yatırım yapacak olan DMT Modüler Prefabrik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Aydoğan, Yönetim Kurulu Üyeleri Burak Aydoğan ve Ahmet Aydoğan Tokat […]